
Yarı İletken Endüstrisi Derneği ve Boston Consulting Group’un raporuna göre, önümüzdeki 10 senede yarı iletkenlere karşı artış gösteren talebin karşılanabilmesi için global olarak Ar-Ge ve sermaye harcamalarına 3 trilyon dolara yakın yatırım yapılması gerekecek. Yarı İletken Endüstrisi Derneği ve Boston Consulting Group’un raporuna göre, elektronik tasarım otomasyonu, çip tasarımı ve gelişmiş üretim ekipmanları gibi Ar-Ge yoğun etkinliklerde Amerika’nın başı çektiği, Doğu Asya’nın da sağlam altyapıya ve vasıflı işgücüne erişim gerektiren çip imalatında öne çıkıyor.
Çip tedariki problemi gün geçtikçe büyüyor
Raporda üstelik, Çin’in nispeten daha az beceri ve daha fazla sermaye gerektiren montaj, paketleme ve değer zincirinde genişlemek amacıyla güçlü bir biçimde yatırım yaptığı ifade edildi. Otomotivde başlayıp elektronik sektörüne kadar sıçrayan global çip tedariki problemi gün geçtikçe büyürken, çip talebinin karşılanması için önümüzdeki on senede Ar-Ge ve sermaye harcamalarına 3 trilyon dolara yakın yatırım yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Firmalar destek arayışı içerisinde
Yarı iletken şirketlerinin; yapay zeka, nesnelerin interneti ya da otonom araçlar ve benzeri uygulamaları geliştirmek için git gide daha sofistike çipler geliştirmek amacıyla, senelik 90 milyar dolardan fazla Ar-Ge’ye yatırım yapmayı sürdürmesi gerekiyor. Bu söz konusu tutar, global yarı iletken satışlarının yaklaşık olarak %20’sine tekabül ediyor. Dünya çapında gelişmiş yarı iletkenleri TSMC, Samsung ve Intel ve benzeri firmalar üretmekte. Intel, Avrupa’da fabrika kurarak üretim yapması amacıyla politika yapıcılardan 10 milyar dolar değerinde destek istiyor. Çiplere olan talebin önümüzdeki seneler içerisinde artması beklenirken, Amerikan çip üreticisi olan Intel’in Avrupa ülkeleri ile bu yaz yeni bir fabrika için anlaşacağı söyleniyor.
En fazla ticareti yapılan ürünlerden biri
Çipler; ham petrol, rafine petrol ve arabalardan sonra dünya çapında en fazla ticareti gerçekleştirilen dördüncü ürün olurken, global tüketimin %25’ini yapan Amerika ve Çin bu alanda bulunan en büyük pazarlar olarak dikkat çekmekte. Uzmanlar; sektör temsilcileri ve hükümetlerin, pazarlara, teknolojilere, sermayeye ve kabiliyetlere global çapta erişimi kolaylaştırmak ve tedarik zincirini daha dayanıklı bir duruma getirmek amacıyla iş birliği yapılması gerektiğini vurguluyor. Çip üretim kapasitesinin yaklaşık olarak %75’i yüksek sismik aktivite ve jeopolitik gerilimlere ciddi oranda maruz kalan bölgelerden olan Çin ve Doğu Asya’da yoğunlaşıyor. Üstelik, dünya çapında en gelişmiş yarı iletken üretim kapasitesinin büyük bir bölümü Güney Kore ve Tayvan’da yer alıyor. Söz konusu bölgelerde doğal afet, altyapı sıkıntıları ya da global çatışmalar yaşanması durumunda çip tedariki konusunda ciddi kesintilere sebep olabileceği ifade ediliyor. Tamamen “kendi kendine yeten” millileştirilmiş tedarik zincirlerinin önemli ölçüde yükselen maliyetler meydana getireceği ve yarı iletken fiyatlarında %35 ila %65’lik bir artışa sebep olacağı da tahmin ediliyor.
Yüksek vasıflı çalışan sıkıntısı
Diğer taraftan yüksek vasıflı çalışanlar, çip gibi Ar-Ge yoğun bir piyasa için ciddi öneme sahipler. Fakat piyasanın önümüzdeki senelerde gelişiminin hızını sınırlayabilecek yüksek vasıflı çalışan sorunu riski olduğu belirtiliyor. Yetenekli çalışan eksikliğinin endüstrinin etkinlikleri için çok bir kesinti tehdidi oluşturmamasına karşın önümüzdeki senelerde hızlı ve aralıksız gelişimi sürdürme becerisini ciddi oranda zayıflatabileceği belirtiliyor. Global tedarik kesintileri ile ilgili risklere karşı hükümetlerin pazar odaklı teşvik programlarını hayata geçirmesi gerektiğine vurgu yapılıyor. Ar-Ge ve teknoloji standartları ile ilgili global ticareti ve uluslararası iş birliğini daha fazla teşvik amacıyla adımlar atılması gerektiği ifade ediliyor.